Uygarlığın Doğduğu Şehir: Şanlıurfa
İlkçağdan Günümüze Urfa'da Sanat ve Edebiyat
Osmanlı Dönemi (1516-1923) Hâdî (Durak) Mollazâde Şair Durak
Faik Bey’in oğlu olup 1893 yılında Urfa’da doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini
burada tamamlamış ve daha sonra İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirerek Askeri
Tıbbiye’ye girmiştir. Askeri Tıbbiye’yi bitirdiği yıl bilgi ve beceri kazanmak
için Almanya’ya gitmeye hazırlandığı sıralarda Birinci Dünya Savaşı çıkar.
Gönüllü olarak orduya katılır. 1 Temmuz 1916 tarihinde 23 yaşında savaşırken
şehid olur. Karakterli, ateşli ruhlu, zekâsı ile tebarüz etmiş ve çevresince çok
sevilmiştir. İstanbul’da bir ilgi halkası kurmayı başarmış; gençleri başına
toplar ve onlara idealist düşüncelerini aktarırmış. Bu arada Ziya Gökalp’in
güvendiği kişilerden biri olmuştur. Erken ölümü bir kayıptır. Hadi, Arapça,
Farsça, Fransızca ve Almanca bilir; özellikle Alman edebiyat ve felsefesini
yakından takip edermiş. Şiir ve makalelerinden bazıları İstanbul gazetelerinde
yayınlanmıştır. Eserlerinden Örnekler Bir gazeli Beyim la’l-i lebin dar’üş-şifadır
Yüzün ayine-i nur-ı hüdâdır Mey-ü mahbube meyletsem acep mi
Bu dünyadan garez ancak sefadır Edip gayrileri meyl-i muhabbet
Ne cevri var ise yarin banadır Yanında ehl-i aşkın idi ekser
Seninle padişahım merhabadır Vefasız cevri çok dildare
Hâdi Gönül vermek kati müşkül belâdır. Bir başka gazeli Bakar ol mest-i meydan çeşm-i mahmur-ı meyal eğri
Yürür mestâne-veş hem belde hançer başta şal eğri Civanım hasret-i aşkın ile ben çok bi-tabım
Büküldü sanevber kaddin olup manendi dal eğri Rakik-i şairânın güfte-i eş’arına bakma
Ne mana zahir ola kim ki nazmında misal eğri Rakibi geç beyinliyi kerem kıl koyma kapında
Der-i dergah-ı şahide olur mu hiç rical eğri Gerektir Hadiya rihlet deminde kast-ü amalin
Huzur-u Baride olmaz suale kıyl-ü kaal eğri Bir beyti Yükselmek için emek gerektir
Yükselmeyi istemek gerektir Bir başka beyti Beni kâhriyle zebun etti sipihrin sitemi
O kadar ki bilemem farkı vücud-ü kademi
|