Uygarlığın Doğduğu Şehir: Şanlıurfa
İlkçağdan Günümüze Urfa'da Sanat ve Edebiyat
İslâmi Dönem Sanat ve Edebiyatçıları İbrahim Ayn Basal 629/1231 yılında Harran’da doğmuş, kendi kendini
yetiştirmiş bir halk şairidir. Geçimini elbise dikerek, dokumacılık yaparak
kazanmıştır. Meşhur Şair ve Kadı el-Kudat Şemsüddin b. Hallikan, onu ziyaret
etmiş ve onun şiiri hakkında şu tespitte bulunmuştur: “Eski şiirleri övülmeye
layık değil, ama şu anda yazdıklarına güzel derim.” Bunun üzerine Ayn Basal şu
şiiri okumuştur: “Her zaman zihnin lafzı ve manası düzgün dizeler dizemez Ey dostum, deniz bizimle olmasına rağmen toprakla teyemmüm edilir mi?” Ayn Basal bu şiirinde; İbn Hallikan’ın iltifatına karşılık onun şiirde bir
deniz olduğunu, kendi şiirini de suyun yanında teyemmüm edilen toprağa
benzetmiştir. Bu dizeleri, Ayn Basal’dan dinleyen İbn Hallikan, onun Ayn Basal
lakabına karşılık, Sen “Ayn Basar’sın” yani gören gözsün demiştir. Ayn Basal
soğan göz, patlak göz anlamına gelmektedir. Hacc’a giden şairin halen terzilik
edip, takke sattığını gören biri kendisiyle alay etmiştir. Bunun üzerine şair
şöyle demiştir. “…... İbrahim b. Ayn Basal, Kuba Mescidi’ni ziyaret ettikten sonra takke
satmaya başladı. Dedim ki, sus. Beni kanıyıp kötüleme. Aç kalırsan gâvatlık edersin. İflas
etsen Kuba Mescidi’ni bile satarsın.” Ayn Basal’ın pek çok kaliteli şiiri mevcuttur. Şiirleri muhtelif konuları
içermektedir. Şiirlerinin çoğu da son derece güzel ve edebi sanatları içeren
güçlü ve mükemmel beyitlerden oluşur. Oldukça hacimli bir divanı vardır. Şiirlerinden Örnek: Gözlerimin rahatsızlığına rağmen bir ceylanın
Kalbime ok saplanmıştır bakışlarıyla
Boyu posu düzgün
Ayrılığı acı, buluşması tatlı O ceylan yavrusu ki, haram olan kanını kendine helal
Kendisiyle buluşmamızı haram etmiştir.
O sevgiliyle buluşmak veya ayrılmak
Cennete veya cehenneme girmek gibidir. Yanakları üzerine gelen zülfüne benzeyen
Bir tutam reyhan ve bir deste nergisle gönlünü aldım.
İnat etti, ben vefalıydım dost olmayı çok gördü
Uzaklaştı, ona tebessümle ağladım. Aşkımı ve yanan gönlüme
Hakem edince bana zulm etti.
Boyu posu yeşil dalları geçen
Gökteki dolunaydan güzel olan ey yar Kendine gel, güzelliğin olmasaydı eğer
Kara sevdaya düşmez, aşk esiri olmazdı.
Beraber geçirdiğimizgündüz ve geceleri
Ve yarım kalan aşkımızı ne çabuk unuttun. Buluştuğumuzda bizi gözetleyenlerden korkmaz,
Zamanın geçmesinden çekinmez, öğütleri dinlemezdik. Hayat güzel, kıskananlar uykuda
Ayrılık gözünün kör olduğu günleri hatırlıyor musun? Bulutlar ağlayınca güllerin, çiçeklerin
Ağızlarını açtığı bir bahçede Bahar nurunu yapraklara vurunca
O güzelim yapraklar açılıp gölgeliğe dönmüştür. Kendisine bakılan sevgili gibi
Açılan tomurcuklar tebessüm etmiştir Bu bahçenin nergisleri,
Genç kızların gözleri, aşığı okta tutmuştur. Ağaç dalları arasında uçan kuşlar
Ötüşleri ile uyuyanları uyandırmıştır. Sohbeti bir ganimet bilen insanlar içinde
Dost elinden sunular bir bade. Sakilerimiz dolunaya, içkilerimiz güneşe
Biz ise yıldızlara benzeriz.
|