Esnaf Oyunu

TÜRK HALK OYUNLARI KATALOĞU

ESNAF OYUNU:

Kastamonu'nun başlıca kadın oyunlarındandır. Figürleri pek renklidir. Dörtten az olmamak şartıyla, yer elverirse meselâ yirmi kişi de oyunda yer alabilir. Kaç kişi olursa olsunlar oyuncular ikiye ayrılıp karşılıklı iki dizi teşkil ederler. Bakışıp dururlarken sağ ayaklar solun az ilerisinde ve eller arkalardan bağlaşıktır. Yani el ele değillerdir. Taraflardan biri "acemiler", diğeri "ustalar" sayılmıştır. Derken oyun havası vurulup bu duruş vaziyetine iş düşer.

Acemi taraf, usta taraftan yana şahadet parmaklarını kaldırarak oyun havasının tarıtımına göre sallar ve onlardan sorar gibi yapar:

-Demirciler demiri neyle döverler?

Bu sırada usta taraf, acemilerin o sorusunu elleri arkada olduğu halde dinlerler. Soru bitince, usta taraf bir demircinin çekiç vuruş vaziyetini takınarak ayak üstü duruşlarıyla önce gövdeyi sağa büker ve musikinin temposuyla sonra vurur gibi yaparak güya çekici yukardan aşağı indiriyormuş gibi yaparlar. (Ortada çekiç yok, sırf taklitçi hareket vardır.) Sonra çekicin kaldırılmasını taklitle aynı figür bu sefer sol yukardan aşağıya tekrarlanır. Ezgiye uyulmak şartıyla bir sağdan, bir soldan olmak üzere figür böylece dört defa tekrar edilir. Figürcü ustalar ağızla da "şöyle döğerler, böyle döğerler" diye soruyu cevaplandırırlar.

Usta taraf söylerken, elleri arkadan ulaşık acemiler onları dinler ve sonra aynı sözlerle taklide geçerler:

-Şöyle mi, şöyle? Böyle mi, böyle? Doğruyu söyle, diye hem söyler, hem de hareketi gösterirler. Taklidin sonunda da (Çekiç örsün üstünde kalmış gibi eğik vaziyette kalarak) öylece dururlar. Gözler dikkat kesilmiştir. Usta tarafı gözlüyormuş gibi yüzlerine bakakalırlar.

Bu sefer usta taraf kendi dizisinin soluna doğru çekici güya kaldırıp vurur ve çekiç aynı vaziyette örs üstündeymiş gibi durakalırlar. Acemiler de ne tarafta kalmışsa çekici güya o taraftan kaldırıp aksi istikamete götürür gibi yaparlar. Taraflar karşı karşıya bulundukları için böylece aksi istikametteymişler gibi bir tesir hasıl olur.

Ezgi birkaç defa tekrarlanır. Çekiçleme figürünü her iki taraf bir müddetçik sürdürürler. Sonunda da usta tarafın acemileri yetiştirdiğine inanılmış gibi olur.

Bundan sonra tarafeyn (iki taraf) dönüp yüzlerini sağa yöneltirler. Aranağmenin temposuyla sağ ayak ileri ve sol onun yanına getirilmek şartıyla sahada bir daire çizecek surette dolanırlar. Ustalar tek tek ve peşi peşine yürürlerken, acemiler de onları takip eder. Bu yürüyüş sağ ayakla başlamıştır. Dört adım yürünüldükten sonra bu sefer sol ayak atılır. Sağ onun yanına çekilerek ve her dört adımda bir değişerek yürürler. Böylelikle daire tamamlandıktan sonra yine eski yere gelmiş olur ve dururlar. Bu sefer bir başka esnafın taklidine hazırlanılır.

Oyunun demeleri şunlardır:

Demirciler:

- Demirciler demiri neyle döğerler?
- Şöyle döğerler, böyle döğerler.
- Şöyle mi şöyle, böyle mi böyle?

Doğruyu söyle.

Kalaycılar:

- Kalaycılar bakırı neyle kalaylar?
- Şöyle kalaylar, böyle kalaylar.
- Şöyle mi şöyle, böyle mi böyle?
Doğruyu söyle.

Keçeciler:

- Keçeciler keçeyi neyle deperler?
- Şöyle deperler, böyle deperler.
- Şöyle mi şöyle, böyle mi böyle?
Doğruyu söyle.

Çuhacılar:

- Çuhacılar çuhayı neyle dokurlar?
- Şöyle dokurlar, böyle dokurlar.
- Şöyle mi şöyle, böyle mi böyle?
Doğruyu söyle.

Bakırcılar debbağlar gibi nice esnaf yukardakiler gibi hep taklit edilebilir. Eski işçilik hayatının halk eğlentilerine kadar sinmiş görünen izlerini bu tertip oyunlarda görmek mümkündür. Taklitçi oyunun sahneye çıkmış unsurları böylece işçilik hayatından da alınabilmiştir.






 
Bu site Kültür ve Turizm Bakanlığı Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır.
Bu sayfa 2680 kez gösterilmiştir.