Eray Özbek - İnteraktif Karikatür

Karikatür ve Bilişim

Eray Özbek

İnteraktif Karikatür

Bilişim, son on yılda “Big Bang”ini yaşadı : Bilgi elde etmek, işlemek ve aktarmak o kadar kolaylaştı ki, bolluktan boğuluyoruz. Bir “Sınırsız özgürlük” ve dolayısı ile “Boşluk” duygusu içindeyiz. Yarın daha tazesini öğrenebileceğimiz bilgileri bugün öğrenmek aptallığından vazgeçtik. Zaten hepsi güvenilir ve güvenilmez, önemli ve önemsiz, bilgiler... Ayrı düştüğümüz dostlarla e-mektuplar sayesinde kolay haberleşmenin sevincini sindiremeden, çok uzaklardan yeni edindiğimiz “sanal” arkadaşlarımızı görememenin üzüntüsünü yaşamaya başladık. Bütün sanat dallarında, çoktandır karışmakta olan malzemeler, kavramlar, üslup ve disiplinler, hepten birbirine girdi. Proudhon ve Bakunin’i anmamak elde değil: Anarşinin tarihteki tek iktidarını yaşıyoruz ve dünya gençliği, bu en yaygın ve en az riskli uygulamanın tadını çıkartıyor. Gelecek yıllardaki gelişmeler için yapılacak en şanslı tahmin ise: “-Tahmin edilemez!” şeklinde olacaktır. Gene de İnternet’in (Kendini destekleyen aksesuarla birlikte) matbaanın icadından sonra, ikinci bir “Aydınlanma” yaratacağı kestirilebilir.

Matbaanın görüntü çoğaltma yöntemleri arasında en kullanışlısı, yakın tarihe kadar “Metal gravür” idi. Gravürde desenler, bazan tonlama ve renklerle zenginleştirilse de, temelde yalnızca çizgilerle hazırlanıyordu. Karikatür, bu gravür sanatının çocuğudur ve onun büyüleyen tarzını büyük ölçüde kullanmaktan hala vazgeçememiştir.

Kağıt üzerindeki yayın imkanlarından fazla olarak, internet’de hareket ve ses de yayınlanabilmektedir. Bunlar da kaydedilip saklanabildiği için artık, hem kağıtlarımız hem ekranlarımız var diyebiliriz. Matbaaya uygun teknikleri geliştiren insanoğlu, elbette ekrana uygun olanları da bulmaktan aciz değildir. Hareket imkanı, animasyondan başka, bir tür üçüncü boyut seçeneği de sunuyor bize... (Bir nesnenin çevresinde veya bir ortamın içinde dolaşabiliyoruz.) Ses ise, konuşma, gürültü ve müzik kullanmamızı sağlıyor. Bir de “anındalık” (On-line: Çevrim içi çalışma) var ki, bence imkanların en önemlisi: Çünkü o, “Etkileşim = İnteraktiflik” demek.

Etkileşim kapılarının açılması, niçin önemli? Bu, karikatürün gelişmesine ivme kazandıracaktır, çünkü hem sanatçıların, hem izleyicilerin katıldığı bir “beyin fırtınası” başlayacaktır: Tarih boyunca sanatçılar, aralarında gruplar kurup birlikte üretmişler, etkileşim sayesinde büyük atılımlar yapmışlardır. Bugün de türlü “workshop”lar, “jam-session”lar, en azından marjinal üretimler kadar verimli olmaktadır.

Etkileşim, ilgililer kitlesini büyütecektir. Bazı sanat eylemleri çoktan beri, bunu amaçlıyor: Dinleyici istekleri, amatör yapıtlarının yayınlanması vaatleri, bazı yarışmalar... Fakat internet ile nitelikli bir büyüme sağlanabilir. Bunu biraz açıklamalıyım: Bir sanatçının öyle her yumurtası altın değildir. Sanatçı üretirken veya ürettikleri arasından yaptığı seçmelerle sanatçı olur. Sanatı izleyenler de buna benzer tercihler yaparlar, bir şey üretmeseler de... Bugünkü bilişim imkanlar ile seçimini (Bir anlamda tepkisini) sanatçıya çarçabuk iletebilen bir izleyici, üretim sürecine bir ucundan katılmış olacaktır (Pasif katılım). Ya da yapıtlara bizzat müdahale edecektir (Aktif katılım): İnsanlar, sanat eylemlerine bizzat katılmaktan zevk alırlar ve katılabildikleri sanatları tercih ederler. Bu yüzden de en gözde sanatlardan biri müziktir. Mırıldanmayı bile beceremeyen biri, el çırpabilir. Hiç bilmeyenin bile ezberinde şöyle duygulanarak seslendirebileceği bir şiir vardır. Birkaç figür ile dansa katılabilirsiniz. Her izleyicinin biraz sanatçı, her sanatçının biraz izleyici olması yeni bir olgu değildir. Sanatçı ile izleyiciler arasında, yaratıcı olanla olmayanları ayıran öyle sarp bir duvar değil, kalabalık bir hevesliler merdiveni vardır. Üstelik bundan sonra, bilgisayar çizimleri, foto-montajlar, kolajlar, deformasyon yöntemleri v.s. ile, “acemi” karikatürcüler, profesyonelleri kıskandıracak harikalar yaratabilirler.

Diğer sanat dallarında etkileşimci denemelere başlanmıştır bile (Etkileşimli romanlar: Stephen King; müzik parçaları: Thomas Dolby ve Peter Gabriel; Birçok TV ve video filmleri...) usta sanatçılar, etkileşim dolayısı ile, yapıtlarının kontrolünü kaçıracaklarından korkmasınlar, korkunun ecele faydası yok: Şu ara uzmanlar, insan beyninin, zaten görmek istediğini gördüğünü ve duymak istediğini duyduğunu keşfetmiş bulunuyorlar. Yani bu kontrolün nasıl olsa yüzde yüz varolmadığı anlaşılıyor.

Sayısal (digital) projeksiyonlar, dağı taşı ve gökyüzünü ekran olarak kullansalar da, “ciddi” sanatlar için belki makbul bir sergi alanı olmayacaklar; ama bu araçlar, kitlesel-etkileşimci karikatüre çok uygun; çünkü o, her zaman çoğaltılıp dağıtılması gereken alçak gönüllü bir sanat olagelmiştir.

Sabırla okuduğunuz bu yazımı bitirip, kontrol için monitöre bakarken aklıma bir soru geldi: Karikatür, “Hacker”likle birleştirilebilir mi acaba?...

Dipnot:

Kafamda beliren örneklerle, hayal gücünüzü sınırlamak istemedim;

Ancak: “-Pekiyi ama, interaktif karikatür dediğin, nasıl bir şey olacak yani?” diyenler için, birkaç örnek vermiş olayım:

Herhangi bir desen v.s. İnternet’de etkileşime açılır (Bilinen bir karikatür de sahibince açılabilir.) İlgilenenlerin yaptığı değişiklikler ve “forward”larla gelişir. Herkes, kendi varyantının sahibidir, tarih koyar, imza atar, sorumlu olur.

Sanatçı, birden fazla sonuca ulaşabilen, çok bileşenli bir yapıt hazırlar (Bu, tek bir desen, bant veya animasyon olabilir.) İzleyici, çeşitli kumandalarla farklı sonuçlar elde eder. Bu yolla, bazı ağır taşlamalar, yayınlanmadığı halde, gönderilen sakıncasız öğelerle izleyicinin elinde vücut bulabilir (Bir çeşit Kit-Karikatür.)

(Hatırlarsanız, çocukluğumuzda, her sayfasında ayrı bir insan veya hayvan figürünün yer aldığı, baş, gövde ve ayakları ayrılmış üç dilimli kitapçıklar vardı. Bunlardan gülünç sonuçlar elde ederdik.)

Karikatür, bir bilgisayar oyunu gibi hazırlanır. İzleyici, lastikli bir öyküyü sanatçının bile kontrol edemeyeceği pek çok sonuca götürebilir.... v.s.





 
Bu site Kültür ve Turizm Bakanlığı Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır.
Bu sayfa 3389 kez gösterilmiştir.