Halk Oyunlarının Genel Karakteri

HALK OYUNLARININ GENEL KARAKTERİ

Ahlat halk oyunlarının, Türk halk oyunları içerisinde gerek oynanış ve gerekse oyun formları yönünden diğer yörelere göre farklılık gösteren ve bu özelliği nedeniyle ayrı bir yere sahip olan, Bitlis halk oyunları içerisinde değerlendirilmesi gerekir.

Bitlis halk oyunlarının oynandığı Ahlat ilçesinde, genelde Ahlat Dokuzlusu ve Mendi oyununun bu yöreye özgü oyunlar dikkat çeken en önemli ayrıntıdır.

Düğünlerde, bayramlarda, şenliklerde, konuk ağırlama ve uğurlamalarda, kış gecelerinde, yazın toplu iş yapmalarda, arkadaş toplantılarında oyun, Ahlat'ta yaşamın bir parçası olmuştur. Ahlat'ta halk oyunlarını yakın akraba olma şartının arandığı kadın-erkek birlikte oynama anı dışında, kadınlar ayrı erkekler ayrı oynarlar. Oynanan halk oyunlarına “halay” veya “govent” denir. “Govent-kovent çekmek” tabiri hem bir oyuna verilen isimdir, hem de doğrudan oyun karşılığı olarak kullanılır. Govent ayrıca, “birlik-beraberlik, birlikte beraber oynayalım” anlamına gelmektedir.

Oyunlar her mevsimde oynanmasına rağmen, düğünler genellikle yaz ve sonbahar mevsimlerinde yapıldığından bu zamanlarda daha çok oynanır. Oyunlar açık alanda düğün alanının ortasında, kışın ise kapalı yerlerde oynanır. Halay veya gövenk-govent'in yani topluluğun-dizinin başındaki kişiye “halay başı”, “goventbaşı” veya “baş oyuncu” denir. Halay başı veya goventbaşı olan kişeler, yöre oyunlarını çok iyi bilen ve topluluğu iyi idare eden kişilerden oluşur. Sondaki oyuncuya ise “poçik”, “son” veya “kuyruk” denir.

Ülkemizin bir çok yöresinde olduğu gibi Ahlat'ta da oldukça eskilere dayanan bir oyun oynama geleneği vardır. Oyunlara ilk defa “Ağır Oyun - Ağır Güvenk” oyunu ile başlanır. Arkasından “Garzane Oyunu” ile oyuna devam edilir. Bu oyuna bazı kaynak kişilerin “Ahlat Köççerisi” adını verdikleri tespit edilmiştir. Halay başının isteği ve yönlendirmesine bağlı olarak diğer oyunlar oynanır. Ağırlıklı olarak türkülü oyunların sonunda dizi “Harkuşta” ile tamamlanır.

Ahlat'ta halk oyunlarının oynanışında diğer yörelere göre farklılık gösteren bir nokta vardır. Bu da oyun oynamaya kalkan bir grup yukarıda da belirttiğimiz gibi evvela Ağır Güvenk oyunu ile başlar ve Harkuşta oyunu ile diziyi bitirir ve yerine oturur; oynamak isteyenler ise tekrar Ağır Güvenk ile devam eder ve Harkuşta ile bitirilir. Harkuşta final oyunudur dense yeridir. Ayrıca oyun oynanırken gruba katılacak oyuncunun, müzisyenlere bahşişini verip oyun grubuna katılması da adettendir.

Kadın oyunlarında da gelenek hemen hemen aynıdır. Genellikle oyuna Ağır Güvenk ile başlanır ve Garzane ile devam edilerek türkülü oyunlar yanında kadınlara has olan Memyane, Lorke, Memmi, Dümme vb. oyunlarını takiben son olarak Tringo oyun u oynanır. Tringo oyununu genelde topluluktaki oyunculukları iyi olan iki kadın tarafından oynanır. Kadın oyunlarında Harkuşta oynanmaz. Kadın oyunlarında final erkekler tarafından oynanan Tringo oyunudur.

Oyunlarının her biri ayrı bir soyluluk ve güzellik örneği gösteren Ahlat oyunlarında halay başının veya Govent başının ve poçikin elinde mutlaka mendil bulunur. Mendilin rengi önemli değildir. Ancak genelde beyaz mendil kullanılır. Mendil bir komut aracıdır. Yani figürden figüre geçerken halay başı komutlarını elindeki mendille verir. Ayrıca mendil diziyi-topluluğu yönlendirmede, yön tayin etmede onlara yol gösterir.

Halay başı, baş çeken halayı mendille idare ettiği gibi nara atarak da halayı idare eder. Bitlis'te olduğu gibi Ahlat'ta halay çekilirken atılan naralar bir başka coşku aracıdır. Genelde halay başının “Tey tey, hopba”, “yallah-hayda” naralarına dizide bulunan oyuncular “habress” narası ve “tıssi” fısıltısıyla katılırlar. Bu naralar genellikle figür geçişlerinde ve oyun bitirişlerinde atılır.

Nara atmalarda oyunla uyum, oyuncu veya oyunların oyuna konsantre olduklarının göstergesi gibidir. Bu durum oyuncuların trans (vecd) halidir. Omuz titremeleri ve vecd halinde olan oyuncuların attığı naralar oyuna ayrı bir güzellik ve coşku katar. Oyunları kendilerine özgü tavırlarla sergileyen ve güzel oynayan oyunculara her zaman saygı duyulur ve bu kişilerin oyun oynamalarında baş oyuncu olmaları imkanı verilir.

Bitlis halkoyunlarında bulunan ve Türk halk oyunlarında genel olarak görülen dört temel formu, Ahlat halkoyunlarında da görmek mümkündür. Bunlara örnek olarak, düz sıra formuna Garzene'yi, karşılıklı iki düz sıra formuna Mendı ve Harkuş'tayı, yarım daire formuna Deriko ve Gezale'yi, daire formuna da Pappure oyunlarını gösterebiliriz.

Ahlat halkoyunlarında oyuncular birbirlerini omuzlardan, serçe parmaklarında, eller yanda taraklı olarak yani oyuncular ellerini el ayaları birbirine değecek biçimde sol omzuna sağ omzuna arkadan dayayarak sol eliyle solundaki oyuncunun sağ elini taraklı olarak tutarlar. Bir başka oyun tutuşma şekli de belden tutuşmalardır.

Oyunlar genelde ağır tempo ile başlar, hızlı tempo ile biter. Ancak Garzane oyununda olduğu gibi aynı ritimle başlayıp aynı ritimle biten oyunlar da vardır. Oyunlara sağ ayakla başlanır, hareket genellikle soldan sağa doğrudur. Ahlat halk oyunları oynanırken oyuncular çeşitli oyunlarda ellerinde bir araç bulundurarak oyun oynarlar. Bu araçlar genelde,

a)Bıçak
b)Sopa
c)Teşi (kirman)
d)Mendil
e)Kasket (şapka)
f)Kılıç
g)Kalkan

Şehir ve ilçe merkezlerinde kılıç-kalkan, köylerde ise Şurmertal adı ile kılıç-kalkan kullanılarak oynanan bir kılıç kalkan oyunu vardır. Karşılama oyunu olarak oynanan bu oyunda günümüzde kılıç yerine sopa, kalkan yerine kasket (şapka) veya mendil kullanılmaktadır.

Oyunlar genellikle grup oyunudur. Bir halay dizisi en az dört kişiden oluşmalıdır. Oyuncu sayısının daha az olması oyuna zevk vermez, oyunlarda alt sınır dört iken üst sınır yoktur. Bazen bir halay dizisinin 100-150 kişiyi aştığı görülür. Bu grup oyunları yanında oyuncuların tutuşmadan oynadıkları oyunlar da vardır. Bunlar solo oyunlardır. Kılıç-kalkan, Tringo, Teşi bunlara örnektir. Grup olarak, tutunmadan oynanılan oyunlara örnek olarak da Harkuşta oyunu gösterilebilir.

Türk halkoyunlarının karakteristik özelliklerinden bahsedilirken mutlaka Bitlis halk oyunlarından bahsedilmesi gerekir. Bu da yöre halk oyunları için bir gurur kaynağıdır. Bitlis halk oyunlarını bu değerde kılan en önemli unsurlardan biri el vuruşmalı oyunumuz olan Harkuşta oyunudur. Elbette ülkemizin birçok yöresinde el vurmalı oyunlar vardır. Diyarbakır'ın Çepke, Gaziantep'in Çibikli, Bingöl'ün Çapikay, Van'ın Hırhır oyunu gibi. Ancak, Ahlat'ta da oynana Bitlis Harkuşta'sının el vurmalı oyunlar arasında ayrı bir yeri ve anlatım güzelliği vardır.

Ahlat halk oyunlarında sözsüz oyunlar yanında türkülü oyunlar da vardır. Oyunlarda söylenen türkülere “Berite” denilmektedir. “Koç Halayı”, “Grani”, “Değirmenci”, “Memyane”, “Nare”, “Dıldıl” vb. oyunlar türkülü oyunlara örnek gösterilebilir. Türkülü oyunlarda genellikle Yeri Yeri Han Bağına, Ahlat'ın Önünde Küçük İskele, Can Sunam Can vb. türküler söylenir. Türkülü oyunlar ağırlıklı olarak tef eşliğinde kadınlar tarafından oynanılmaktadır.

Ahlat yöresinde halk oyunları genellikle davul-zurna eşliğinde oynanır. Köylerde Tef,, Erbane (zincirli tef), Kaval (bülür) çalgı olarak kullanılır.

Bitlis'te olduğu gibi Ahlat'ta da oyunları yakın akraba olma şartının arandığı kadın-erkek birlikte oynanma dışında, kadınlar ayrı, erkekler ayrı oynamaktadırlar. Kadın ve erkekler tarafından oynanılan oyunlar da kısmen farklı özellikler gösterir. Ahlat'ta kadınlar tarafından oynanan oyunlarda estetik ağırlıklı güzellikler, erkekler tarafından oynanan oyunlarda ise estetik güzellikler yanında, sertlik ve vakar hakim unsur olarak görülür.

Kadınlar tarafından ağırlıklı olarak oynanan türkülü oyunlar yanında genellikle Lorke, Dümme, Nare, Memyane vb.; erkekler ise türkülü oyunlar yanında Harkuşta, Garzane, Dokuzlu vb. karma olarak ise türkülü oyunlar yanında, Ağır Güvenk, Aşırma, Tringo vb. oyunlarını oynarlar.

Ahlat'ta erkek giyiminde yünden dokunan şalvar ve yelek giyilir. Yakasız gömlek bezden yapılmıştır. Şalvar yarım ağ ve dar paçalıdır. Başta keçe külah, ayakta ise yün çorap ve çarık bulunur. Keçe külahın üst tarafı çukur olur bunu kaynak kişi “toylerde keçe külahın üstıne su doldırırler oynerlerdi su tökılmezdi” diyerek belirtmektedir. Konu, giyim bölümünde detaylı olarak verilmeye çalışıldığından bu bölümde detaya gidilmemiştir. Ahlat'ta ölüm olayının ardından bu kişiye ait elbiselerin ve eşyaların dağıtılması geleneğinden dolayı eskiden giyilen elbiselere örnek bulunamamıştır.

Ahlat halkoyunlarına güzelliklerini katarak günümüze kazandıran sayısız gönül eri vardır. Halkoyunları sevgisi ile yapılan özverili çalışmalarla günümüze intikal eden güzellikler yüklü Bitlis ve Ahlat halkoyunlarını yaşatan şahsiyetlere ne kadar teşekkür edilse azdır.

Bu vesile ile geçmişten günümüze güzel oyunculukları ve çalışmaları ile Ahlat halkoyunlarına emeği geçmiş şahsiyetlerin isimlerini hatırlayabildiğim kadarı ile yazarak, edebiyete intikal etmiş olanları rahmet, hayatta olanları sağlık ve başarı dileklerimle yad etmek istiyorum. Emrah Güvendik, Ahmet Çırak, Necat Ülgen, Tahsin İlhan, Mehmet Şerefoğlu, Nebi Çırak, Şükrü Şat, İsmet Yıldız, Cemal Çavuş, Veyis Babacan, Mensur Koca, İhsan Erkoç, Necati Aydoğan, Özcan Pirhasanoğlu, Muzaffer Tatlısu, Yılmaz Tatlısu, Ömer Tatlısu, Ömer Timuçin ve isimlerini sayamadığım şahsiyetler, Ahlat halkoyunlarında güzel oyun ve hizmetleri ile dikkati çeken gönül erleridir.





 
Bu site Kültür ve Turizm Bakanlığı Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır.
Bu sayfa 8053 kez gösterilmiştir.