TÜRK HALK OYUNLARI
KATALOĞU TEMSİLİ
OYUNLAR: Saz takımı avluda
veya odanın perde arkasında yer alarak ağır havalardan olmak üzere ahenge
başlar. Az sonra da oyun havaları çalınır. Önce genç kızlar, ev sahiplerinin
ısrarı ve annelerinin izni üzerine oyuna kalkarlar. Tekli veya toplu oyunlardan
sonra karşılıklı oyunlar yürütülür. Oğlan evinde, ev
halkı ikram ve ev işleriyle meşgul olduklarından oyuna kalkmazlar. Sadece
geceleyin kız evinde oynarlar. Birde kız evinden dönüldükten sonra (iş gören
kadınlar) iş üzerindelerken alınıp (ellerinin hamur ve yağıyla) oyuna
kaldırılırlar. Gerek kız evine
gidilmeden gerekse dönüldükten sonra oğlan evine gelenler tefcilerin idaresiyle,
hem de düğünle ilgili olarak temsili oyunlara geçerler. Mesela, kadınlardan biri
omzuna ceket alıp başına da kalpak veya fes giyer. Ayrıca ayağına şalvar
geçirmekle mesela İsmail olur. Genç bir kıza da gelin denilir. Saz eşliğinde şu
türküyü karşılıklı oynarlar: Kız
(gelin): Küçük İsmal, Büyük
İsmail Yaza mı geldin, güza (güze) mı geldin Samşakı vurdum, bize mi
geldin? İsmail: Ne yasa geldim, ne
güze geldim Samşakı vurdum, bir kıza geldim Türlü
eğlencelerden sonra yine konuklardan oyun bilenler, Sudan Geçirme, Karşılama
gibi oyunlara kalkarlar.
Sudan Geçirme:
Kadınlardan biri çoban, öbürü çoban kızı olur. Ortaya suyu temsil eden bir
yastık koyarlar. Yastığın bir tarafına çoban, ötesinde de çoban kızı durur. Kız,
çobana kendisini sudan geçirmesi için yalvarır. Çoban, yardımına karşılık neyini
vereceğini kızdan sorar. Kız, kaşını verir, olmaz. Gözünü verir, olmaz.
Yanağını, dudağını verir, olmaz. Nihayet ince belinden tutup sudan geçirir. El
ele tutuşurlar. Karşılıklı türkü çağırarak oynarlar: Kız: Oğlan beni sudan
geçir Boz bulanık suyu içir Çoban: Olmaz güzel kuzum
olmaz Değirmenin suyu dolmaz Kız: Oğlan beni sudan
geçir Susuzmuşum bir tas içir Çoban: Ne verirsin
geçireyim Soğuk sular içireyim Karşılama:
Anadolu'ya gelen İstanbullu ve Rumelili kızlar güzel sayıldıkları bir bakıma da
öyle oldukları için (delikanlılarca peşin fikirli olarak öyle karşılanacakları
için) bu güzelliğe izafetle (işaretle) biri "Urum Kızı" öbürü de onun yavuklusu
Oğlan olur. Kız yüzünü örter, oğlan onun yüzünü görmek ister: Oğlan: - Aman Urum
kızı! Kız: - Ne, canım efendim? Oğlan: - Göster kaşlarını alayım
seni Kız: - Neylersin kaşlarımı, almazsın beni Katiplerde kalem gördüğün
yok mu? Oğlan: - Göster gözlerini alayım seni Kız: - Neylersin gözlerimi,
almazsın beni Çarşılarda badem gördüğün yok mu? Nakarat:
Oğlan: Gördüğüm
çoktur Kız: - Aldığım yoktur. Diyerek karşılıklı
türkü söylerler. Sonra, kız yüzünü gösterir. Oğlan beğenir ve el ele tutuşarak
oyuna geçerler.
|