TÜRK HALK OYUNLARI
KATALOĞU MUŞ'TA OYUN:
Elazığ'da olduğu
gibi Muş'ta da Anadolu'nun çoğu yerlerinde revaçtan düşmüş en eski Oğuz
kaynağından iz ve hâtıralar bulunabilmektedir. Meselâ; her iki yerde "yır"
t'biri vardır. Yalnız orada "yır" yerine "yer" diyorlar. "Yerle, hele yerle de
dinleyek". Muş oyunları
şunlardır: Koçeri, Yalkuşte, Govent, Silvanî, Karzanî, Tek Oyun, Kol Oyunu,
Aşırma, Sektirme, Lemo Ağır Oyunu. Muş'ta ağır oyunlar
vardır ki, oyun esnasında başın üzerine bir tas su konulsa dökülmez. O kadar
ağır oynanır. Yalkuşta oyunu,
Bingöl'ün "Çapakay" (el çırpma) oyununun hemen hemen yanıdır. Onda da her oyuncu
kendisine bir eş seçiyor ve oyun esnasında elleri kuvvetle karşısındakinin
ellerine vuruyor. Hareket itibariyle
oyunlar üç safhada oynanıyor: Âheste, hızlı, daha hızlı. Göçmenler Tello
(Dello, delilo) oynarlar, bar tutarlar. Bunlar kuzeyin kuzey doğunun,
tesirleridir. Oradan göçenlerle gelmiştir. Tek Oyunu iki
elinde bir mendil olduğu halde tek oyuncu yürütüyor. Oyun bittikten sonra da
mendili kimin üstüne atarsa oyuna o kalkıyor. Şimdi Muş içinde
yerli halktan saz çalan hiç yoktur. Halbuki ilk dünya savaşından (I. Dünya
Savaşı 1914 - 18) önce çok varmış. Muş dolaylarında davul - zurna "veya gırnata)
ney (nay), şehirdeyse düğünlerde daha çok tef çalıyorlar. Malazgirt tarafları
"Bülür" adı verilen kavallardan çalıyor. O taraflarda üç evlik bir köyde bile
bülür çalanla karşılaşmak mümkündür. Varto yöresinin
Alevîleri saz (bağlama) çalıyorlar, onlar saza "Dambure" diyorlar. I. Dünya
Savaşı'ndan önce Muş'ta saz kültürü hâkim vaziyetteymiş. Oyunlara meydanda davul
- zurna, odada öbür çalgılardan bir ikisi eşlik eder. Eskiden Muş ve
dolaylarında gelini "mahfe" denilen tahtırevan ile götürürlermiş. Davul - zurna
eşliğiyle olan bu götürüş boyunca çalgıcıların önünde iki kişi "Kılıç Kalkan"
oynarlarmış. Şehir içinde gelin götürülürken tefçi kadın tek başına çalıp
söylermiş.
|