TÜRK HALK OYUNLARI
KATALOĞU BURSA'DA
OYUNLAR: Bursa ilinin şehir
ve köylerinde şu oyunlarla karşılaşabiliriz: Güvende, Sekme, Çiftetelli,
Köroğlu, Artvin Horonları, Rumeli Horaları. Güvende ile Sekme, Bursa için pek
eski görünüyorlar. Orada doğup görenek kaldıkları düşünülebilir. Köroğlu, Orta
Anadolu'dan gelmiş görünüyor. Batum ve Artvin'den göçerek Bursa'nın üç dört
köyünde yerleştirilmiş bulunan bir kısım Batumlu ve Artvinli eski yurttaşlar
buralarda da hâlâ Artvin Horonları oynuyorlar. Güvende ve Sekme
oyunları bağlama, cura, saz, kemane (köylünün yaptığı bir nevi keman), yahut da
davul zurna ile yürütülürler. Türküleri de vardır. İki kişi tarafından
oynanırlar. Sekme'nin tartımı
9/8'lik aksaktır. Kendine mahsustur. Muhtelif havaları vardır. Güvende oyununda
"Oğlan adın İsmail" sözleriyle başlayan 4/4'lük ölçülü havadan başkasının
kullanıldığına on beş yıl öncelerine kadar şahit olunmamıştı. Güvende oyun
havasına Bursa'da aranağmeyle başlanırken iki oyuncu vakur bir tavırla meydana
çıkarlar. Bir iki dolaştıktan sonra türkünün ilk mısralarında kolları yukarı
kaldırıp oyuna koyulurlar. Kendine has tavır ve figürleriyle oyun, türkünün şen
musikisine uyarak çevik hareketlerle devam eder. Coşkunluk arttıkça seyircilerin
taktir ve teşvik nidaları bir kat daha yükselip onları maharet göstermekte şevke
getirir. Oğlan adın
İsmail (Aman aman beyim aman) İsmine oldum mail (Aman aman beyim aman) Bir
şeftali versene (Aman aman beyim aman) Hem sevaptır hem hayır (Aman aman
beyim aman)
Bir o yandan, bir
bu yandan Öldüm yâre yalvarmaktan Kemer kaymış ortasından Ne halt etsin
sırmalı yorgan Oğlan adın hem
Bekir (Aman aman beyim aman) Çevreyi doldur getir (Aman aman beyim
aman) İstanbul'a gidersen (Aman aman beyim aman) Çekirdeksiz nar getir
(Aman aman beyim aman) Nakarat Öyledir y'r,
öyledir (Aman aman beyim aman) Aşkından beni söyletir (Aman aman beyim
aman) Almış y'ri dizine (Aman aman beyim aman) Bülbül gibi söyletir (Aman
aman beyim aman) Nakarat Nazından yar
nazından (Aman aman beyim aman) Sürmesi gitmez gözünden (Aman aman beyim
aman) Bursa dilber kızından (Aman aman beyim aman) Edasına (n'zına)
yandığım (Aman aman beyim aman) Nakarat Dördüncü aksak
zamanda hafif ve zarif adımlarla yapılan sekme hareketleri oyunun bariz vasfını
vücuda getirir. Adı bu yürüyüşten kalmadır. Evvelce kına, düğün, halvet
eğlentilerinde Sekme oyunu kadınlar arasında pek itibarda idi. Fakat son
zamanlarda gitgide ihmale uğrayıp artık unutulmuş gibidir. Aynı eğlencelerde
şimdi çiftetelli oynanıyor. Daha gençleri ud, keman, tef ve darbukanın birlikte
çaldığı dans havalarıyla dans etmektedirler(!). Bir zamanlar yaşlı
ve genç nice Bursalının oynamaktan zevk duydukları Güvende'nin adını bile
duymamış yaşlılara bugün aynı şehirde tesadüf edilebiliyor. Bursa'nın Zeybek
havaları takriben 35 yıl evvellere kadar epey hususiyete haizdi. Köylerinde hâlâ
da oynandığı olur. Düğün ve bayramlarda hatırası yaşatılır. Canlandırılması
şimdi de mümkündür. Ekseriyetle
delikanlılarca yürütülen Bursa Zeybeği saz olarak "ikitelli, cura" gibi
çalgıların eşliğiyle oynanırdı. Oyuna girecek delikanlı vekâr (ağırbaşlı,
heybetli olma) ve heybetle kalkar, kollarını kabartır (ki bu hal bel
silahlığının külfetli genişliği neticesi olan bir yürüyüş alışkanlığı idi),
biraz yürür ve sonra omuzlarından itibaren kolları yukarı kalkar. Ayaklar
ezginin ölçü ve tartımına göre basar. Aksağa göre hareket eder. Bazen de yine
havanın ölçüsüne göre diz kapağı yere değdirilir ve sonra davranıp doğrulur.
İzmir ve Aydın taraflarında daha da yaygın olan bu oyun, hareketler bakımından
aşağı yukarı oralardakinin aynıdır. Fakat, oyun havası itibariyle Bursa'nın
Zeybek ezgileri ayrıdır. İyi oyuncular aksak tartıma mükemmelen ayak uydurur ve
oyuna çekici bir renk kazandırırlar. Bazı Bursalılar Zeybeği elde bıçak olduğu
halde oynarlarsa da, bu o kadar yaygın ve makbul değildir. Yenice civarından
Kınık köyü ahalisi ve dolay dağlıları Zeybeği silahla oynarlar ki dikkate değer
bir mana edinir. Orta yere getirilen büyük bir ağaç gövdesine ateş verilerek
tutuşturulur. Oynayanlar işte bu koca alevin çevresinde elde silah dönerek oynar
ve ateşe doğru hep birden silahlarını boşaltırlar. Kadınlar da Zeybek
oynar. Fakat, onlar kollarını erkekler gibi kaldırmazlar. Esasen burma bıyıklı
erkeğin gösterişini gerektiren bu oyunu kadınların yürütmesi o kadar sevimli de
düşmüyor. Bununla beraber kadınların kendi ayrı oyunları vardır. Tef, dümbelek
ve zillimaşadan bileşik olan kadın çalgısı 'henge koyulup türkü başlayınca,
oynayacak kadın ayağa kalkarak kolları dirseklere kadar vücuda yanaşık veya
yakın olduğu yerde dirsekten aşağılarını kaldırır. Baş, şahadet ve bazen orta
parmaklar birbirine yanaşık, öbür parmaklar nispeten serbest ve biraz yumuk
olarak eller göğüs hizalarında veya omuzlara kadar yükselmiş halde oynarlar. Bu
esnada ayaklar da eller gibi havasına uyularak yürütülür ve vücut o anda hafifçe
titretilir. Göbek atmak daha ziyade köçeklerde vardır. Erkekler oyun veya
şarkıda "ikitelli ve cura" gibi uzun saplı ve perdeli sazlar çalıyorlar. Kadın
çalgı takımının tef, zillimaşa ve dümbelekten ibaret olduğunu söylemiştik. Hatta
tek dümbelek (dönbelek) bile çok defa türkü eşliğiyle eğlentiye yeter. Bazı
kadınlar dümbelek çalarken söylenen şarkı veya türkünün asıl usullerini -
alışkanlık dolayısıyla - hafif vuruşlarla ve velveleli bir surette
tıngırdatarak, çoğu zaman şarkı veya türkünün usulü her ne olursa olsun "düyek"
usulü basit veya velveleli olarak vurulmakta devam eder. O esnada birkaç kadın
asıl usule göre bir ağızdan terennüm ederler. Fincanı taştan
oyarlar İçine bade koyarlar Güzeli candan severler Al kadeh ver b'de,
doldur şişeyi.
|